Denizi Sev, Maviyi Koru

Hayatını İç Anadolu'da geçiren bir deniz sevdalısıyım ben. Belki bu nedenle daha çok kıymetini biliyorumdur denizin. Yılda 3-4 kez görüyorum. Nefes almak daha güzel deniz varken. Kuşların sesi bile daha güzel sahilde. 

Son yazımda sevgilimi ziyaret edeceğimi söylemiştim. Şu an yolda olduğum için uzun uzun yazmak yerine birkaç fotoğraf bırakıyorum buraya. Tekrar görüşelim Samsun.

Son bir şey: Daha önce Karadeniz'de bulunduğum olmuştu ve bazen küçük deniz anaları denizanaları (bu ayrı mı yazılıyor, birleşik mi bilemedim bir an-Bitişik yazılıyormuş :)) görürdük. Ama onlar çok küçüktü. Burada kıyıya vuran kocaman deniz anaları denizanaları gördüm ve şok oldum. Başta poşet zannedip kızmıştım çöp atıyorlar diye. Sonra bir baktım ölmüş deniz anası denizanası. Hatta merak edip dokundum. Tabii artık yakma gibi bir özelliği kalmamış. Ama dokusu çok tuhaftı. 

Tamam bu cidden son: En alttaki kahve Mackbear'dan. Ankara'da var mı burası hiç denk gelmedim; ama eskiden Eskişehir'de orada içerdik kahvesini. Dekorasyon ve ortamına bayılırdım. Favori kahvem de  (umarım adını yanlış hatırlamıyorumdur) black eye. Filtre kahve ve espresso bir arada :) bomba gibi yapıyor insanı.