Kelime Oyunu 8

Henüz bahar yeni gelmişti ama hava yaz mevsiminde olduğu gibi inanılmaz sıcaktı. Yüzündeki maske nefes almasını engelliyordu. Otobüste iyice bunalmıştı ve bir an önce dışarı çıkmak istiyordu. Kafasını dağıtmaya ihtiyacı vardı çünkü hava sıcaklığı, otobüste olduğu ve rahat nefes alamadığını düşünmesi onun iyice kötü hissetmesine neden oluyordu. Kriz mi geçiriyordu acaba yoksa sadece tansiyonu mu düşüyordu? Midesi bulanmaya ve terlemeye başlamıştı. Gözlerini kapatma kararı aldı. Maskesini biraz kaldırarak nefes almaya çalıştı. Derin derin nefes... Al... Ver... 

Her gün bunu yaşamaktan sıkılmıştı. Otobüste bilincini kaybedeceği fikri onu çok korkutuyordu. Acaba bir sonraki durakta inse ve biraz dışarda hava mı alsaydı? Ama geleceği yere 3 durak kalmıştı. Daha ne kadar sabredebilirim düşüncesiyle oturmaya devam etti. Yanında kimse oturmuyordu. Eşyalarını yandaki koltuğa koydu ve kendini rahatlatmaya çalıştı. Elinde her zamanki gibi bir kitap vardı. Kitap kapağında ellerindeki çiçekleri satmaya çalışan Roman bir kadın bıçak darbesi almış uzanıyordu. Acaba kim, neden kıymıştı ona? 

Kendini farklı düşüncelerle oyalamaya çalışıyordu. Telefonuna baktı. Hiç bildirim yoktu. Instagram'e bakmaya çalıştı. Birkaç kişinin hikayesine göz attı ve keşfete girdi. Şeyma Subaşı yine Ibıza'daydı. Kendine ait özel bahçesinde, maskesiz, rahatça nefes alıyor, kokteyl içiyordu. Bir Şeyma Subaşı olamamıştı. Beklediği durağa yaklaşmıştı. Eşyalarını topladı ve hızlıca çıktı dışarı. Acaba maskeyi çıkarsa nefes alabilir miydi yoksa hayat ona hiçbir zaman nefes aldırmayacak mıydı?