Açıköğretim Öğrencisi Olmak

Herkese merhaba. Bugün sizlere ilk dönemi bitiren bir açıköğretim öğrencisinin deneyimlerinden bahsedeceğim. 

Bahsettim mi hiç hatırlamıyorum; ama ben şu an Uluslararası İlişkiler alanında yüksek lisans yapıyorum ve açıköğretimde eğitim aldığım alan Sosyoloji. Geçen sene Psikoloji bölümü açılacağı konusuyla birçok tartışmaya neden olduğu için ben de konuyla ilgili fikrimi ve deneyimimi sizinle paylaşmak isterim. Öncelikle bu benim ilk deneyimim değil. Lisansta özel sektör alanında çalışacağımı düşünerek Dış Ticaret bölümüne kaydolmuştum. Bu kesinlikle "kötü bir açıköğretim öğrencisi nasıl olunur"a örnek teşkil edecek bir deneyimdi. 2 senelik bölümden öğrendiğim hiçbir şey olmadı. Lisans dönemi yoğun geçtiği için ve bu alana fazla ilgi duymadığım, sadece çıkar amaçlı okuduğum bir bölüm olduğu için bana hiçbir şey katmadı. Eğer ilginizi çekmeyen bir alanda, sadece diplomanız olması amaçlı bölüm okuyacaksanız evet diplomanız olur bir şekilde; ancak bu size bir şey katmayacaktır.

Sosyoloji bölümüne kaydolmam ise tamamen kişisel ilgimden kaynaklanıyordu. Burada da çıkar amaçlı bir düşünce var tabii. Uluslararası İlişkiler alanında ilgilendiğim alanlar toplumsal bilimlerle yakından ilişkiliydi; ancak Türkiye'de ne yazık ki disiplinler arası çalışmalar yapmak oldukça zor. Bilimsel olarak kendimi kanıtlamak için bu alanda da eğitim almam şarttı. Sosyoloji ilgi alanı olarak herhangi bir bölüme kaydolmadan kendinizi geliştirebileceğiniz bir alan. Online dersler var. Ayrıca sosyal bilimlerin bir dalı olduğu için kaynaklara erişim sağladıktan sonra kendinizi geliştirmeniz için bir üniversite kurumuna bağlı olmanıza gerek yok. Ancak ben çok daha sistematik ve profesyonel bir okuma yapmak istediğim için ve kendi akademik çalışmalarımda da bana bilimsel olarak fayda sağlamasını istediğim için bu yolu izledim. Bu ilk açıköğretim deneyimimden çok daha farklı oldu. Çünkü günümün yarım saatini ya da bir saatini kesinlikle bu alanda okuma yapmaya ayırdım. Filmler izledim, kaynakçalardan ilgimi çeken alanlardaki kitapları ve makaleleri taradım. Eğer bilimsel bir amaç varsa ve sistematik ilerlemek istiyorsanız açıköğetimin size sunduğu ikinci üniversite imkanı oldukça faydalı olacaktır. Ancak psikoloji bölümü açılacağı sırada yapılan tartışmalara kesinlikle katılıyorum. Çünkü örgün öğretimde olduğu gibi size bir şey katması, sizin çabanız ve ilginiz yoksa mümkün değil. Ayrıca mesleki olarak belli alanlara yönelmek için de oldukça zayıf bir sistem çünkü hiç çalışmadan ders geçmek d mümkün ve bu yıllarını vermiş ve bir şeyler öğrenmiş kişilerle bu kişilerin aynı değerlendirilmesine neden olacaksa eğitim sistemi ve mesleki yeterlilik için de çok tehlikeli olacaktır.