Kelime Oyunu #23

Herkese merhaba. Uzun zamandır bu etkinliğe katılmadığımı fark ettim ve bu kez bir değişiklik yaparak yazma kararı aldım yani aldık desem daha doğru olur gibi :) Biliyorsunuz ki verilen kelimelere uygun bir hikaye, şiir, deneme yazmamız gerekiyor. Kardeşimle heves ettik ve bu hafta birlikte yazma kararı aldık. Hatta ilk cümleyi de sevgilimden rica ettim. O zaman buyurunuz :)


Kemiklerimize kadar işleyen bir soğuk vardı. Dişlerim birbirine çarparken ısınmak için sığınabileceğimiz bir yer arıyorduk. Hava kararmaya başlamıştı ve biz uzun süredir bir şey yiyip içememiştik. Küçükken ailesiyle doğada bir hayli zaman geçiren arkadaşım oradaki bitkileri, meyveleri inceliyor ve bize yiyebileceğimiz bir şey arıyordu. Nihayetinde bir mantar buldu ve mantarın zehirsiz olduğunu, yiyebileceğimizi söyledi. Ona çok da güvenmiyordum; ama gerçekten çok acıkmıştım ve bu riski almaya değer buldum. Yedikten sonra sanırım psikolojik olarak kendimi biraz rahatsız hissettim. Hafif bir karın ağrısı oldu ama farklı şeyler düşünmeye odaklandım. Zaten bunu düşünecek vaktim yoktu. Kendimize bir an önce güvenilir, uyuyabileceğimiz bir yer bulmalı ve en azından bu geceyi atlatmalıydık. Sağ tarafa döndüğümüzde uzakta bir karartı gördüm. Yaklaştığımızda buranın bir mağara olduğunu fark ettik.

Mağarayı keşfettiğimize çok sevindik. İçeri girdiğimizde mağarada birçok yarasa olması bizi ürküttü. Ama onlarla birlikte mağarada olmaya alışmalıydık. Onlar artık bizim yeni ev arkadaşımızdı. Bir de hızla yanımızda uçarak rüzgar yapıp bizi daha da üşütmeseler iyi olurdu tabii. Vakit geçerken biz de olduğumuz yere alışıyor, sakinleşiyorduk. Karnımız doymuştu ve yatacak bir yerimiz vardı. Artık birbirimize sarılıp uyumaktan başka yapacak bir şeyimiz kalmamıştı. Ama işler istediğim gibi gitmedi çünkü gece olunca uyumak yerine saçma sapan konular açıp konuşan bir arkadaşım vardı. 

Arkadaşım: "Ya buradan hiç çıkamazsak" dedi endişeyle. Uyuduğumu düşünmesi için bir şey demedim ama o konuşmaya devam ediyordu. "Hey sana diyorum. Uyuma. Korkuyorum. Bu ormandan çıkmanın bir yolunu bulmalıyız. Yanımızda hiçbir şey yok". "Sakin ol, ben buradayım" dedim ona. Sakinleşmesini beklerken ona bir şarkı söyledim. Nihayet biraz uyuduk; ama orman çok sesli bir yer. Hava biraz aydınlanır aydınlanmaz kuşlar ötmeye başladı. Uyanmıştım; ama arkadaşım biraz daha uyusun ve ben de rahatça buradan nasıl çıkarız düşünebileyim diye onu uyandırmadım. Mağaranın içi hala karanlık sayılırdı. Yavaşça kalktım; ama yanımda bir şeyin tenime değdiğini hissettim. Bunun arkadaşım olmasını umut ediyordum ama değildi. Yavaşça ne olduğunu anlamak için kafamı çevirdim kocaman bir ayıya benziyordu bu. Çok korktum ve bağırdım. Arkadaşım da korkuyla uyandı, çığlıklar içinde kalan mağarada sesimiz yankılanıyordu. Ölü taklidi yapmak geldi aklımıza hiç kıpırdamadan yattık. Çok uzun süre yattık. Uyuyakaldık. Uyandığımızda mağara aydınlanmıştı. Ayı sandığımız şeyin dallardan yapılmış bir kuş mimarisi eseri olduğunu fark ettik. :D






Yorumlar

  1. Güzel bir öyküydü. Ne olacak diye merakla okurken sonu gülümsetti. İnsan korktuğu anlarda değişik şeyler hayal edebiliyor. :)

    YanıtlaSil
  2. Yarasalarla uyumak fikri çok sevimli değilmiş.

    YanıtlaSil
  3. Çok tatlı bir hikayeydi, bir arkadaşımla bir mağarada uyumaya çalışsam neler olurdu hiç hayal edemiyorum:)

    YanıtlaSil
  4. oleey, sevindim, aldım şimdi linkini ekliyom yazımın yorumlarına, yarın da okurum :) ortak çalışma yapmışsınız yaniii :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet. Eğlenceli oldu, hoşuma gitti böyle yazmak :)
      Teşekkür ederim. :)

      Sil
  5. Cok güzel bir öykü olmuş, mağarada uyuma fikri bile benim için korkunç:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beni daha çok yarasanın olması fikri rahatsız ediyor :)
      Teşekkür ederim. :)

      Sil
  6. oyyyyyy korkunçlu komikli ama tatliş öykü olmuş :) sessiz gemi de buzlu dağlı mağaralı yazmış, seninki ormanlı :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kelime oyunlarına böyle katılmayı sevdim iki kişili hikayeyle :)

      Sil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar