Gelecek İyi Mi Gelecek?


The Good Place dizisini bitirdikten sonra kendime izleyebileceğim yeni diziler bakıyordum ve aslında depresyonda olan birinin asla izlememesi gerektiği bir diziye başladım salak gibi. Adı After Life. Çok sevdiği eşini kanser nedeniyle kaybeden bir adamın hikayesini anlatıyor. İntihar edeceği sırada acıkan köpeğini beslemek için hap almayan bir adam. Ne yaşıyor, ne ölüyor. Hiçbir şey umrunda değil. İşte böyle bir yaşamın nasıl olabileceğini çok iyi tasvir ediyor dizi. Bugün 4. bölümünü izledim ve son zamanlarda içinde bulunduğum eylem felcinin nedeni çok iyi açıklayan bir kesiti sizin için alt tarafa ekliyorum.

"Gazetecilikte parlak gelecek olmaz. Sen köşe yazarı olana kadar bildiğimiz anlamıyla gazete falan kalmayacak çünkü internet saçmalığına dönüşecek. Herkes sırf editörleri söyledi diye reklamlara ilgi çekmek için pis, nefret dolu, kendilerinin bile olmayan görüşler yazacak. Çünkü dünya aptallarla dolu. İğrenç, iğrenç bir gelecek."

Adam gazetecilik yaptığı için bu konuda konuşuyor tabii. Ama ben de gelecek hakkında aynen bu şekilde düşünüyorum açıkçası. Evet. İnsanların çabalarının değer görmediği bir zamanda, yerde yaşıyoruz. Ancak ben her zaman bir takdir görmesem de bunları kendim için yaptığıma, bunları yapmasam daha mutsuz olacağıma inanırdım. Bu durum şimdi tersine döndü. Çünkü ben ne kadar uğraşırsam uğraşayım bunun kimseye bir yararı olmayacak gibi hissediyorum. Kimse mutlu değil. Kimse. Ben de böylece kalakaldım. 

En basit örnekle tezimi yazamıyorum. İçimden gelmiyor asla. Çünkü yazıp yüksek lisans mezunu olsam ne olacak? Türkiye'de daha önce hiç çalışılmamış bir konuda çalışmışım... Ee ne olmuş? Ne işe yarayacak? Kendimi yıprattığıma değecek bir şey olacak mı? Size söyleyeyim. Bunu yaptığım için kendimle gurur duyacak ve kısa süreli bir mutluluk yaşayacağım. Ama sonra torpilim olmadan akademiye giremediğim için bunu yapmış olmam bana sadece bir zaman kaybı gibi gelecek ve çok üzüleceğim. Bu süre zarfında bir yerde çalışmamış olduğum için iş mülakatında diyecekler ki sen boş durmuşsun, tecrüben yok. Hem yüksek lisans yaptığına göre burayı geçici bir yer olarak görüyorsun. Seni işe almamız mantıklı olmaz. Geleceği görmek mümkün değil, evet. 

İyi Hissetmek kitabının da kurallarını ihlal ediyorum bu şekilde düşünerek. Ama bunları hep yaşadım ve çevremde çok kişi yaşadı. Bunun hep olmaması için şanstan başka inanacak bir şey yok, ki o da her zaman herkesi bulmuyor. Yani işte anlayacağınız artık yaptığım herhangi bir şeyden mutlu, memnun olamıyorum. Sadece çok yanlış bir dönemde dünyaya geldiğimi ve bundan bir an önce kurtulabilmeyi istiyorum.

Yorumlar

  1. Biraz karamsar bir yazı olmuş. :)
    Uzun süredir işsizim ama artık pek takmıyorum. Çalışsam da günümüz şartlarında mutlu olacak değilim, modern kölelikten başka şey değil. Üç kuruş verip ömrünü o işe adamanı beklesinler ancak. Fırsat olsa bir köye yerleşip kendime yetecek kadar bir şeyler ekip biçmek isterdim. Ya da kendi mütevazı işimi kurabilmek isterdim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Borçlu ve yalnız olunca insan mecburen takıyor kafasına :) Ama o konuda da haklısın. İstediği işi yapan insanların bile burnundan getiriyor sistem.

      Sil
  2. Emeklerinizin boşa gitmemesini diliyorum . Emekle elde edilen şeyler kadar güzel bir şey yoktur. Mutluluğun peşindeyseniz bunu ve bunu büyük şeylerde yakalamak istiyorsanız çok zor . Mutluluğu küçük şeylerde ararsanız küçük ayrıntılarda ararsanız mutlu geçecek çok daha fazla anınızın olduğunu fark edersiniz.
    İnşallah emeklerinizin karşılığında haketiğiniz işi alırsınız.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mutluluk için büyük şeyler koşanlardan değilim aslında. :) Sadece bu kadar adaletsiz bir düzende sürünmek ağır geliyor bana. Çünkü benden vasıfsız kişiler tanıdıkla işe girerken ben 2 dil bilip 3 üniversite okumuş biri olarak bir mağazada kıyafet katlamak için bana "Referansınız var mı?" denmesinden bunaldım. Küçük bir muhasebe bürosuna gidip sırf borç için para biriktireyim diye buradaki tüm getir götür işini, temizliği yaparım yeter ki bana iş öğretin, aylık 500 TL yeter derken benimle alay eden insanlar görmekten bıktım. İş ilanında Türkçe'yi düzgün kullanamayan insanlardan değersiz olmaktan sıkıldım. Tek dileğim asgari bir hayat sürdürebilmek; ama mutluluğu büyük şeylerde mi aramış oluyorum bunu isteyerek? Patlamış gibi oldum biraz; ama amacım yanlış anlaşılmayı engellemek. Çok param olsun mutlu olurum, çok önemli biri olayım mutlu olurum diye bir düşüncem yok yani :)

      Sil
    2. Yanlış anlaşıldım.
      ''Emeklerinizin boşa gitmemesini diliyorum . Emekle elde edilen şeyler kadar güzel bir şey yoktur'' bu" iş" içindi. Yorumda bahsettiğiniz yaşadığınız durumları bende çok yaşadım . düşük ücretlerle bende çalıştım mutluluğu düşük ücretlerde arayın diye demedim. Diyemem de demiş olsaydım bunu"İnşallah emeklerinizin karşılığında haketiğiniz işi alırsınız." demezdim

      "Mutluluğun peşindeyseniz bunu ve..." ben bunu genel olarak söyledim.

      Sil
    3. Teşekkür ederim. Zor durumlar. Her dönemin kendi zorluğu oluyor. Aynı sıkıntıları yaşayan çok kişi var. Umarım çözülür bir gün.

      Sil
  3. Söylediklerinizde haklısınız ama bu kadar olumsuz bakmamak lazım yine de:-) Bu daha da karamsarlığa sürüklenmenizden daha öte bir fayda sağlamaz. Yanlış dönemde dünyaya gelmek, bu kısmada katılıyorum:-))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bazen böyle düşünceler kaplıyor işte insanı. :)

      Sil
  4. Çok iyi anlıyorum sizi... Çok yazık ediyorlar tüm mezun insanlara... Emek verip yüksek lisans yapıyorsunuz. Onda bile başvuru yaptığınızda başvurduğunuz firma tam olarak işe aldığı konuda yüksek lisans yapmanızı istiyor! Açıkçası bence çok yanlış...İşe alınanlar da zamanında bu şekilde mi alınmış... İnsanlar önce yüksek lisans yapar sonra iş başvurusu... Ama şu an önce alanını belirle sonra gel başvur benim keyfim isterse belki alırım diyorlar... Bu konuda işsiz ve bir o kadar dolu biriyim. Kusura bakmayın. Maalesef iş konusunda benimde gelecekten umudum yok... Çok yazık neden okuduk emek verdik diye düşünüyor insan :((((((

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnsanları memnun etmek zor :) İyi kötü geçecek artık.

      Sil
  5. Inan ki bugünlerde hemen hemen herkes senin gibi düşünüyor:( Unutma hayat bitti dediğin anda yeniden başlar.Yanlış zamanda, yanlış mekânlarda yaşıyoruz hepimiz malesef ama bu günler inşallah geçecek..

    YanıtlaSil
  6. Aaaaa yapma, çok yanlış açıdan izliyorsun diziyi. Muhteşem alt metinler var aslında kara mizahın en güzel örneklerinden biri o dizi! Bir de, Ricky Gervais zaten politik doğruculuğa savaş açmış bir sanatçı, iflah olmaz bir nihilist :) o anlamda Russell Brand ile yaptığı bir söyleşi vardı çok iyiydi, tavsiye edeyim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet. İnsan yaşıyorsa zaten bir şeylerden keyif alıyor. Başka türlü mümkün değil zaten. Bu ara her şeyi bir tarafımdan anlıyorum ben zaten :D

      Sil
  7. after life ilk sezonu izledim ikinciyi de izlicem :) hadi çok düşünme zamana bırak sal gevşe boşveer :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Senden kaçar mı zaten :D

      Sil
    2. Özellikle deep gibi bosverr demek icin onun yorumu altına yazıyorum. Heyy olmaz ama diyede azarlama modumuda acıyorum. Umudum genclikte diye kesin bir yerlerde sürekli yorum bırakıyorum. Sizler bizim umudumuzsunuz. Umarım güzel günler yakın. Pandemi bitmeyecek belki daha süründürecek bizleri ama unutma Mart'ın sonu Bahar. Bu arada ben 3.sezon bekliyorum uzun süredir.

      Sil
    3. Umarım. Ben daha ilk sezondayım :)

      Sil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar